TOLGA SAÇIKARALI/YENİDEVİR
Bu vahşet “iş kazası” denilerek geçiştirilse de dava dosyasının ardında büyük soru işaretleri kaldı.
Zonguldak’ta kaçak madende çalışırken öldüğü söylenen ve cesedi maden sahipleri tarafından yakılan Afgan Mohammad Nourtani davası yerel mahkemede sona erdi. Mahkeme, ölümün “iş kazası”, cesedi yakmanın ise “delilleri yok etme” olduğuna hükmetti. Ailenin avukatlarının aldığı bilirkişi raporunda Nourtani’nin bir böbreğinin olmadığı belirtildi. Cesedin yakılırken kadersiz göçmenin yaşayıp yaşamadığının ise belirlenemediği vurgulandı.
Daha önce Nourtani’ye İran’da bir böbreği karşılığında 20 bin euro teklif edildiği ortaya çıkınca bunun mahkeme tarafından araştırılması talebi kabul görmedi. Mahkeme, ,istinabe taleplerini reddetti. Avukat Kerim Bahadır Şeker, dosyanın temyizde sadece usul yönünden değil esastan da geri döneceğini düşünüyor.
Zonguldak’ta kaçak olarak işletilen bir madende çalışırken ölen ve cenazesi yakılan Afgan göçmen Muhammed Nourtani’yle ilgili davada soru işaretleri giderilemedi.
Mahkeme, ölümün iş kazası olduğuna kanaat getirerek, cesedin yakılmasının delilleri yok etme hüviyetinde olduğuna hükmetti. Ancak avukat Kerim Bahadır Şeker’in Koç Üniversitesi Hastanesi’nden aldığı bilimsel mütalaaya göre Adli Tıp’ın “Yakma olayı ölüm sonrasında gerçekleşti” iddiasının kesin bir tanıyı yansıtmadığı ifade edilirken, “Histopatoljik inceleme yapılmadığından bu aşamada ölenin canlı iken yakılmadığının kesin olmadığı” vurgulandı.
Öte yandan ölüm sonrası yapılan muayenede Nourtani’nin bir böbreğinin eksik olduğu da ortaya çıktı. Nourtani’ye daha önce İran’da böbreği karşılığında 20 bin euro teklif edildiğinin belirlenmesiyle mahkemeye bu konunun araştırılması talebi iletildi. Ancak mahkeme bu konuyu araştırmadı ve istinabe taleplerini reddetti.
Kamuoyunun teskin olmadığı mahkeme kararının temyizden döneceğine inandığını söyleyen Avukat Kerim Bahadır Şeker, sadece usulen değil esas yönünden de kararın iptal edilmesinin büyük bir ihtimal olduğuna değindi.
