Son yıllarda Türkiye ve Suriye arasındaki normalleşme süreci, bölgedeki dengeleri değiştiren önemli gelişmeleri beraberinde getiriyor. İki ülke arasındaki ticaretin yeniden canlandırılması amacıyla uzun süredir kapalı olan sınır kapıları açılırken, yeni adımlar atılmaya devam ediyor. Ancak, bu süreç ABD başta olmak üzere bazı uluslararası güçler tarafından hoş karşılanmadı. Özellikle Suriye’nin kuzeyindeki Türk bayraklarına ve kontrol noktalarına yönelik saldırılar, bu normalleşme adımlarını hedef alıyor.
Ebu Zeydin ve Ceylanpınar Sınır Kapıları Yeniden Açılıyor
Türkiye’nin kontrol ettiği bölgeler ile Suriye'nin kuzeyindeki bölgeler arasında ticaretin canlandırılması amacıyla 2020 yılından beri kapalı olan Ebu Zeydin Sınır Kapısı yeniden açıldı. Aynı zamanda Gaziantep’ten Halep’e uzanan karayolunda iyileştirme çalışmaları da başladı. Bu gelişmeler, Türkiye’nin Mavi Vatan stratejisi ve Milli Teknoloji Hamlesi'ne paralel olarak ticari ve ekonomik hedeflerini güçlendirdiğini gösteriyor.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ceylanpınar Sınır Kapısı’nın açılışını yaparak, “Gümrüklerimizi Suriye ile kardeşlik günlerine hazırlıyoruz” dedi. Bakan Bolat’ın açıklamalarına göre Türkiye, 2023 yılı içerisinde Suriye’ye 2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu da Türkiye'nin Suriye ile ekonomik ilişkilerini normalleşme süreci ile hızla artırdığını ortaya koyuyor.
ABD, Türkiye-Suriye Normalleşmesinden Rahatsız
Türkiye'nin Suriye ile normalleşme süreci, ABD’nin tepkisini çekmiş durumda. Washington, Şam ile normalleşmeye karşı olduğunu defalarca dile getirirken, yaptırım tehdidini de sürdürüyor. ABD, bu normalleşme adımlarının Suriye muhalefeti içindeki bazı gruplar tarafından sabote edilmesini sağladı. Özellikle Türk bayraklarına ve kontrol noktalarına yapılan saldırılar, ABD’nin bu süreçte rahatsızlık duyduğunu açıkça gösteriyor.
MİT’in Güven Artırıcı Adımları ve İstihbarat Operasyonları
Türkiye’nin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), bu süreçte sahada aktif rol oynamaya devam ediyor. PKK’nın yayın organı “Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi”, MİT’in normalleşme sürecini sabote eden muhalif grupları yakalayarak Şam’a teslim ettiğini iddia etti. Bu teslimlerin, Suriye ile Türkiye arasında atılan en ileri adımlardan biri olarak değerlendirildi.
MİT’in, denetimden çıkmış bazı çete gruplarını ve liderlerini Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile iş birliği yaparak Suriye rejimine teslim ettiği ifade edildi. İddialara göre, bu gruplardan 85’i Avrupa’ya kaçarken, bazıları ise Heyet-i Tahrir Şam (HTŞ) gibi radikal gruplara katıldı.
Muhalefet İçinde Bölünmeler ve Tepkiler
Türkiye’nin Suriye ile normalleşme süreci, Suriye muhalefetini de derinden etkiledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad tarafından verilen sıcak mesajlar, muhalefet içinde önemli bir ayrışmaya neden oldu. Özellikle “SDG ile anlaşmak, Şam ile anlaşmaktan daha kolay” yazılı pankartlarla sokaklara dökülen bazı muhalif gruplar, Türkiye’ye karşı silah kullanma tehditlerinde bulunmaya başladı.
Bu gelişmeler, muhalefetin etkili gruplarından olan Şam Cephesi’nin, Gaziantep merkezli Suriye Geçici Hükümeti ile işbirliğini durdurma kararı almasına yol açtı. Muhalefet içinde yaşanan bu bölünme, Türkiye’nin Suriye ile normalleşme sürecinin muhalif gruplar tarafından sabote edilmeye çalışıldığını gözler önüne seriyor.