Türkiye’de sağlık sektöründe yaşanan en büyük skandallardan biri olan Yenidoğan Çetesi, 12 bebeğin ölümüyle sarsıcı bir şekilde ortaya çıktı. İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu’da faaliyet gösteren bu suç örgütü, sadece bebeklerin hayatlarını ellerinden almakla kalmadı, aynı zamanda ölü bedenleri bile para karşılığında ailelere satmak gibi akıl almaz bir suça imza attı. Bu olay, sağlık çalışanları, doktorlar ve ambulans şoförlerinden oluşan 47 kişilik bir grubun vicdansızlık sınırlarını nasıl zorladığını gözler önüne serdi. İşte detaylar ve skandalın ardında yaşananlar...
Yenidoğan Bebeklerin Ölümüne Sebep Olan Çetenin İnanılmaz Vahşeti
Yenidoğan Çetesi olarak adlandırılan bu grup, sağlık hizmetlerinin kötüye kullanılması ve masum bebeklerin hayatlarının ticari kazanç uğruna yok edilmesiyle gündeme geldi. Örgütün konuşmaları, insanlık dışı suçların boyutunu daha iyi anlamamıza yardımcı oldu. 12 bebek, gerekli sağlık müdahaleleri yapılmadan, göz göre göre hayatını kaybetti. Ölümlerden sonra ailelere bile çocuklarının bedenleri için yüklü miktarda para talep edilmesi, vicdanları paramparça etti.
Çete Üyelerinin Kan Donduran Diyalogları
Gazeteci Elif Altın’ın Hürriyet'te yayınladığı haberde, çete üyeleri arasındaki akıl almaz konuşmalar yer aldı. İşte çetenin dehşet veren konuşmalarından bazıları:
"Ölü Satıyorlar, Farkında Mısın?"
Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir ve doktor İlker Gönen arasındaki konuşmalarda, bebeklerin cansız bedenlerinin bile para karşılığı ailelere teslim edildiği ortaya çıktı.
Gıyasettin Mert Özdemir: “Bebek ölüyor, Emre 80 bin TL istiyor. Aile veremeyiz diyor. 'Parayı vermezseniz kimsesizler mezarlığına gömeriz, mezarını bile bulamazsınız' diyorlar.”
İlker Gönen: “Artık bu iş abartıdır.”
Özdemir: “Ölü satıyorlar farkında mısın?”
Bu konuşmalar, sağlık çalışanlarının insan hayatını ne kadar değersiz gördüğünü ve sadece para kazanma arzusuyla hareket ettiklerini gözler önüne serdi.
"Dursun Çıkmadan Ölsün": Galatasaray Maçı İçin Bekleyen Doktor
Bir başka dehşet verici konuşmada, doktor İlker Gönen ile hemşire Çağla Durmuş arasında geçen diyalog, profesyonel hayatın ne kadar suistimal edilebileceğini ortaya koydu. Doktor Gönen, meslek etiğini tamamen hiçe sayarak Galatasaray maçı izlemek için bir bebeğin erkenden ölmesini diledi.
İlker Gönen: "Ya ex oluyorsa, şu Dursun çıkmadan ex olsun."
Çağla Durmuş: "Evet ya."
Gönen: "Bu akşam Galatasaray maçım var yani."
Ailelerden Bebeklerin Cansız Bedenleri İçin Para Talep Edildi
Bebeklerini kaybeden aileler, çocuklarının cansız bedenlerini geri alabilmek için büyük meblağlar ödemek zorunda bırakıldı. Bir diyalogda, ailelerden 80 bin TL istendiği ve paranın ödenmemesi durumunda cenazenin kimsesizler mezarlığına defnedileceği tehdidinde bulunuldu.
- Hakan Doğukan Taşcı: “Aile 10 bin TL vereyim, cenazemi verin demiş. Emine sabah kadını göndermiş, 80 bin TL getirmeden buraya yaklaşma demiş.”
Skandala Karışan Hastaneler Ortaya Çıktı
Sağlık hizmeti sunması beklenen bu kurumlar, ne yazık ki çete üyelerinin suçlarını örtbas etmek ve ölümcül faaliyetlerini yürütmek için birer araca dönüştü. Bebeklerin ölüme terk edildiği hastaneler arasında İstanbul başta olmak üzere birçok şehirdeki sağlık kurumları bulunuyor. İşte o hastaneler:
- Özel Avcılar Hospital Hastanesi
- Özel Avrupa Şafak Hastanesi
- Özel İstanbul Şafak Hastanesi
- Özel Bağcılar Medilife Hastanesi
- Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi
- Bağcılar Şafak Hastanesi
- Özel Birinci Hastanesi
- Özel Doğa Hospital Hastanesi
- Özel Reyap İstanbul Hastanesi
- Çorlu Reyap Hastanesi
- TRG Hospitalist Hastanesi
- Esenler Güney Hastanesi
- Silivri Kolan Hastanesi
Hastaneler Kaçış Yolu Olarak Tabela Değiştirmeye Başladı
Skandalın ortaya çıkmasının ardından, adı geçen bazı hastaneler tabela değiştirme yoluna başvurdu. Özellikle TRG Hospitalist Hastanesi, kapısına işçileri getirterek tabelasını değiştirdi. Ancak hastane önünde toplanan vatandaşlar, duruma büyük tepki gösterdi ve “Katiller nerede?” sloganları attı.
Skandalın Ardından Sosyal Medya ve Kamuoyu Tepkisi
Bu korkunç olayın medyaya yansımasının ardından, sosyal medya kullanıcıları ve vatandaşlar, yetkililere hesap sorulmasını talep ediyor. Sağlık sektöründeki bu çürümenin bir an önce temizlenmesi ve sorumluların en ağır cezalarla yargılanması isteniyor.
Sağlık Sektöründe Reform İhtiyacı: Yenidoğan Çetesi Ders Olacak mı?
Türkiye’de sağlık sektöründeki etik dışı uygulamaların bu denli büyük bir skandala dönüşmesi, reform ihtiyacını da beraberinde getirdi. Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlar, yaşananların ardından ciddi bir denetim mekanizması kurma gerekliliği üzerinde çalışmalara başladı. Çete üyelerinin ve skandala karışan hastanelerin en kısa sürede adalet önünde hesap vermesi, kamuoyunun en büyük beklentisi.