Yeni Dünya düzeni ve Türkiye'nin rolü!

Dün akşam saatlerinde, ABD uçakları, Yemen'in başkenti Sana'yı bombaladı.
ABD Başkanı Trump'ın, x hesabından yaptığı 'Orduya husilere vurmalarını emrettim' paylaşımı ile birlikte bombalama başladı.
Eski ABD Başkanı Biden tarafından terör listesinden çıkartılan Husiler, Trump'ın yeniden göreve gelmesiyle birlikte ABD'nin terör listesinde yer aldı.
Husiler, Gazze savunmasında İsrail, ABD başta olmak üzere, İsrail'e destek veren ülkelere savaş açmış ve ticaret gemilerini hedef alarak birçoğunu vurmuştu.
Anti Siyonist duruşu tüm dünya kamuoyunda takdirle karşılanan Husiler, İran destekli milis guruplar olarak lanse edilse de, İran'a tamamen bağlı degil.
Lübnan Hizbullah'ından çok farklıdır.
İran'a, yeri geldiğinde rest çekebilen bağımsız bir harekettir Husiler.
2001 yılında, CİA- MOSSAD tarafından kurgulanan 11 Eylül olayları üzerinden Afganistan'ı, arkasından nükleer silah iddiası ile Irak'ı işgal eden ABD, şimdi de İran üzerinden Yemen'de ölüm kusuyor!
Burada ki asıl mesajın sahibi İran görünse de, İran değildir.
İran, ABD ve İsrail'in, Ortadoğu'da "Tahterevalli" olarak kullandığı bir dizayn mühendislik aparatıdır!
ABD'nin en büyük düşman ve gelecekte ki tehdit olarak gördüğü asıl güç Çin'dir!
Trump ve Putin arasındaki yumuşak mesajlar ve ABD- Rusya arasında başlayan dostluk rüzgarı şimdilik Rusya'nın, ABD'nin tehdit listesinden çıkartıldığını gösteriyor.
Elbette bu rüzgar geçicidir ve karşılıklı menfaat ilişkisine dayanmaktadır. Ukrayna'da ki savaşta ele geçirdiği bölgeleri Rusya'ya veren Trump, kendisinin yapmayı planladığı ilhak ve toprak gaspları için zemin oluşturuyor. Diğer adıyla bunu şimdiden meşru bir hak paylaşımı olarak Rusya üzerinden gerçekleştiriyor.
ABD'nin, tehdit algısında sarı rengi ise AB ülkeleri oluşturuyor.
Trump'ın yaptığı çılgınca hamleler ve sorumsuz açıklamaları AB ülkelerini panikleterek yeni bir güvenlik paradigması oluşturmaya itti.
Türkiye'nin başrol oynayacağı bu yeni konumlanmada ABD karşısında bir Avrupa ordusunun oluşturulması an meselesi.
BM, Nato ve benzeri uluslararası kurumların içinin boşaldığı ve anlamsızlaştığı, İsrail'in, Gazze soykırımı sonrası artık sözde değil özde güvenlik şemsiyesi olacak bölgesel paktlara ihtiyaç duyulduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
ABD, yeni Dünya düzeni için düğmeye bastı.
Ekonomik ve askeri gücünü yeni dünya düzeni adını verdiği sistem için kullanmaktan asla geri durmayacak.
Bir tarafta küreseller, diğer tarafta evanjelist-Siyonist ittifakı!
Dünyanın sonunu getirecek olan kıyamet savaşının pimi çekildi.
Pim aslında Gazze'de çekilmişti. Orayı üçbeş gün içerisinde insansızlaştıracaklardı, hesapları bu idi ancak yanıldılar, kayaya değil, Hamas'a tosladılar.
Yeni Dünya düzeni Gazze'den başlatıldı fakat tutmadı.
Şimdi Yemen'de Husiler vuruluyor.
Yarın başka sanal düşmanlar üzerinden başka ülkeler vurulacak. İlla müslüman ülke olması gerekmiyor. ABD için çıkarlarına ters düşen her ülke düşman sayılıyor.
Mesela Meksika!
Tıpkı Kanada'yı topraklarına katmak istediği gibi, Meksika'yı da isteyebilir Trump!
Grönland'ı, Panama'yı hatta kafası bozulursa deniz aşırı ülkelere bile eyaleti olması teklifini edebilir.
Fransa, Almanya v.s...
Eğer ABD ve İsrail'e dur denilmezse, Dünyayı kötü ve karanlık bir gelecek bekliyor.
Adına yeni dünya düzeni denilen karanlık bir çağa doğru adım adım ilerliyoruz.
Ortaçağ zihniyetinin en modern silahlarla teçhiz edildiği yeni bir insan tipolojisi ve Yeni bir dönem!
Mübalağa gelebilir ancak Türkiye bu yeni dönemin tek kurtarıcısı ve umududur.
İnanın ya da inanmayın ama bu açık bir hakikattir.
Hollywood filmlerinde dünyayı her zaman Amerikalılar kurtarsada, gerçek hayatta dünyayı kaosa ve yokoluşa sürükleyen ABD karşısında omurgalı ve rasyonel duruşu ile Türkiye asıl ve gerçek kurtarıcısı olacaktır.
Yaşayıp göreceğiz. Umarım bu sadece Trump delisinin bölgesel bir ticaret savaşı olarak kalır ve ben yanılırım.
Allah doğrunun ve iyilerin yardımcısı olsun.
Dünyayı Evanjelist ve Siyonist sapıkların şerrinden korusun.
Amin...