ERKEN ÖTEN HOROZ
Kadim bir atasözümüzün ilk cümlesi, gerisi zaten malumunuz.
Hassaten siyasi literatürde çok kullanılan bir cümledir. Siyasette bir karar almak için acele edilmemesini salık verir. Bir günde bile çok şeyin değişeceğini hatırlatır ve illa konuşmak gerekmiyorsa susmanın daha rasyonel olduğunu vurgular deyiş.
Ekrem İmamoğlu iki dönemdir en çok konuşan ve en çok konuşulan siyasetçi oldu.
Yaptıkları ile değil, yapmadıkları ve konuştukları ile konuşuldu en fazla.
Siyaset çok zor ve bir o kadar handikapları olan bir meslektir. Siyasetçiler çoğu kez konuşarak değil, zamanında konuşmasını bilerek kazanırlar.
Açık konuşayım: “İmamoğlu, hakkında açılan davalar üzerinde psikolojik bir baskı oluşturma algısıyla ve davalara karşı hamle olarak Cumhurbaşkanı adaylığını bir an önce açıklamak zorunda hissetti.
Doğru veya yanlış! Kendisine göre haklı gerekçeleri vardır elbette.
Fakat bana göre acele ve yanlış yapılan bir hamle oldu.
Siyasi tabirle: İmamoğlu, siyaset yolculuğunda bu sefer erken öttü veya öttürüldü.
Lafı uzatmayayım: CHP’nin mevcut gündemine bakılırsa, Ekrem İmamoğlu ön seçimde Cumhurbaşkanlığı adaylığını kazanmış görünüyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de buna rıza gösterdiği hatta iştiyaklı şekilde taraf olduğu izlenimi var.
Öte yandan ABB Başkanı Mansur Yavaş, ön seçime katılmayacağını beyan ederek kendi ajandasına göre hareket edeceğini hissettirdi.
Önseçimde kaybedeceğini biliyordu o yüzden bu topa girmedi. Geçenlerde İmamoğlu’nun usulsüz diploma iddiaları sorulduğunda ise “İzliyoruz, bekleyip göreceğiz” dedi. Bu sözleri CHP içerisinde büyük tepkiye yol açtı. Ardından durumu kurtarmak için yeni açıklama yaptı.
Ancak, Yavaş, bugün yaptığı açıklamada “Seçim dönemine girildiğinde Özel ve İmamoğlu ile oturup bir değerlendirme yaparız” diyerek adaylığı İmamoğlu’na çantada keklik olarak sunmayacağını açık etti.
Aslında CHP’de hem kafalar hem de işler hayli karışık!
Ortada bir Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu var, bir o kadar da taliplisi var.
CHP’nin eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hala vazgeçmiş değil. Kurultaya hile karıştırıldığını iddia eden bazı partililer konuyu yargıya taşıdılar ve dava sürüyor.
Öte yandan İmamoğlu hakkında devam eden davalara bir de usulsüz diploma davası eklendi. İmamoğlu için siyasi yasak ya da diplomasından dolayı adaylığının imkansızlaşması yeni seçenekleri gündeme getirecektir.
Bana kalırsa, İmamoğlu’nun aday olamayacağını hem Özel hem de Yavaş gayet iyi biliyor. Tabii Kılıçdaroğlu’da!
Seçim atmosferine girildiğinde İmamoğlu’nu konuşmayacağız!
Mansur Yavaş ile Özgür Özel arasındaki aday olma yarışını konuşacağız diye düşünüyorum.
Ve elbette Kılıçdaroğlu’nun “Sırtımdan hançerlendim” ifadesine adres gösterilen İmamoğlu’ndan aldığı siyasi intikamı konuşacağız!
Bunlar benim yorumlarım. Gerçeği yalnız Allah bilir şüphesiz. Siyaset ve siyasi aktörlerin sözlerinden ve eylemlerinden çıkarttığım okumayı sizlerle paylaşmak istedim.
Yavaş’ın dediği gibi: “İzliyoruz, bekleyip göreceğiz..”
