İmamoğlu, hangi İmamoğlu?
İsrail Terör Devleti, Gazze’de, batı şeria’da ve işgal ettiği Filistin topraklarının her karışında katliam ve soykırıma hız kesmeden devam ederken, Dışişleri Bakanı Kantz ise kirli ağzıyla Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili hezeyan ve tezviratlarını sürdürüyor.
Türkiye kamuoyundan ve siyasi partilerden peş peşe Erdoğan’a destek mesajları yağmaya başladı. Milyonlarca tweet atan vatandaşlarımız ve siyasi parti temsilcileri katil Kantz’a “HOŞŞŞŞT” diyerek ülkemizin Cumhurbaşkanı ve şanlı ordumuzun Başkomutanı Recep Tayyip Erdoğan’a kayıtsız ve şartsız desteğini gösterdi.
Katz, Türkçe ve İngilizce attığı tweette, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a hezeyanlar içeren ifadeler kullandı ve İmamoğlu’nu da etiketleyerek “Her şeyin güzel olacağı günler için umut edelim” diye ekledi.
Gece saatlerinde İBB Başkanı İmamoğlu da Katz’ın açıklamasını alıntılayarak “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Bayrağına ve Cumhurbaşkanı’na hakaret eden bu açıklamanızı size aynen iade ediyorum. Demokrasiyi ve hukuku, elinde on binlerce çocuğun kanı olan birilerinden öğrenecek değiliz. Evet, her şey güzel olacak. Filistin özgür olduğu zaman” diyerek cevap verdi.
Yaptığı bu paylaşımla Milli bir duruş sergileyen, ülkemizin Cumhurbaşkanı’na yapılan sözlü saldırı karşısında her Türk vatandaşının yapması gerekeni yaptığı için büyük takdir topladı sayın İmamoğlu.
Söz konusu vatan, bayrak ve ülkemizin kırmızı çizgisi olan kutsalları olduğunda tek çatı altında birleşebilmek bizim milletimizin genlerinde var.
Cumhurbaşkanı bu ülkenin aynı zamanda Başkomutanı ve siyasi yürütmenin başıdır. Cumhurbaşkanı’na söylenecek her kötü söz, Türk milletinin tamamına söylenmiş kabul edilir ve hukukumuzda bunun cezai müeyyidesi bulunmaktadır.
İBB Başkanı yerinde ve doğru bir hamle yaptı. İsrail’in soykırımcı sözde Dışişleri Bakanı’na haddini bildirdi.
Ve fakat; aynı Ekrem İmamoğlu’nun CNN International kanalına verdiği mülakatta ‘Hamas Terör örgütüdür’ ifadesi, dün gece yapmış olduğu bu çıkışıyla tezat oluşturdu!
Dünya üzerinde emperyalist ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve haritada yeri bile zor bulunan üç beş yancı muz cumhuriyetinin dışında BM’de temsil edilen tüm dünya ülkeleri İsrail’in soykırımcı olduğunu ve Hamas'ın bir direniş örgütü olduğunu kabul etmiş iken, İBB Başkanı’nın, Hamas'ı terör örgütü ilan etmesinin arka planında ne var?
Bu mesaj kime ve nereye gönderildi?
İmamoğlu, kendisine konsolide olmuş bir tabanı bulunan ve muhtemelen 2028’de Cumhurbaşkanlığına oynayan siyasi bir figür.
Ne ki; Siyasi hayatı boyunca batı eksenli savrulmalarla ayağı yer tutmayan, İngiltere, Almanya, ABD ve Siyonist lobi arasında oradan oraya savrulan biri konumunda!
Milli bir duruşa maalesef sahip olamadı İmamoğlu!
Klasik ABD ve Batı referanslarıyla, ezberletilmiş siyasi tezgahlarla ve genellikle mağdur pozlarına yatarak Cumhurbaşkanı olma hayali kuruyor.
Ancak, dünya hızla yeni bir sisteme doğru evriliyor. ‘Lider’eksenli politikalar oluştu. Cesur, yürekli, Milli ve halkı ile bütünleşen liderlerin itibar gördüğü bir zamana doğru geçiş döneminde dünya.
Afrika, Fransa’yı ülkesinden kovdu. Dünün sömürge ülkeleri, halkı ile bütünleşen liderleri işbaşına getirdi ve sömürgecileri teker teker ülkelerinden kovuyor.
Türkiye Devlet aklı ve geleneği, iç politikaya çok müdahale etmez. Her ideolojinin kendine göre uygulayacağı ekonomi politikası olabilir. Üretim, İstihdam, turizm ve hatta eğitim!
Ancak; Söz konusu ülkenin dış politika da milli çıkarları, ülkenin birlik, beraberlik ve bütünlüğü söz konusu olduğunda “Sözde değil, Özde Milli” politikacılara ihtiyaç duyar.
Sayın İmamoğlu, Devletimizin Filistin ve HAMAS konusunda yürüttüğü dış politikaya rağmen ki; Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Kuvayi Milliye olarak tariflendirdiği HAMAS’ı terör örgütü olarak yaftaladığında, sosyal medya üzerinden İsrail’in sözde Dışişleri Bakanı Katil Kantz’a verdiği cevabın samimiyeti ve hükmü sorgulanır.
Dün birçok gazeteci şu soruyu sordu:
“İsrail’e soykırımcı diyen İmamoğlu mu, HAMAS’a terör örgütü diyen İmamoğlu mu?
İmamoğlu gerçekte hangisi?