İBB’NİN, OLASI DEPREM İÇİN HAZIRLIĞI NEDİR?
25 Şubat 2023 yılında,İBB Başkanı İmamoğlu yönetiminde gerçekleştirilen “İstanbul deprem çalışma gurubu toplantısı” raporunu inceledim.
Özellikle İmamoğlu’nun yazdığı raporun önsözü niteliğinde ki giriş makalesini dikkatle okudum.
6 Şubat Kahramanmaraş depremi akabinde gerçekleştirilen toplantıya, “Lojistik, şehircilik ve mimari, mühendislik, tomlumsal , yönetsel ve hukuk, ekonomi ve sağlık” alanlarından 194 uzman katılım göstermiş ve konuya ilişkin uzunca bir rapor hazırlanmış.
Raporda, depremlerin oluşturduğu küresel maliyetten, toplanma alanlarında kişi başına düşen metre kare hesaplarına, lojistik hizmetlerin nasıl verilebileceğine varıncaya değin birçok ana başlık ele alınmış, tartışılmış ve eksikler kayıt altına alınmış.
Hususen depreme dayanıklılık konusunda İstanbul’da ki mevcut binaların durumu ile ilgili de geniş yer verilmiş.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, rapora yazdığı makale de değindiği hususları dikkatle okuduğumu söylemiştim.
İmamoğlu, yazısında neredeyse her İstanbullu vatandaşımızın duyduğu endişeleri ve olası şikayetleri tekrar ederek konuya ilişkin kaygılarını ifade etmiş raporda.
Ve fakat; Sayın İmamoğlu’nun asıl görevi vatandaşın duyduğu endişeleri değil, çözümlerini ve bu konuda yaptığı, yapacağı projeleri ve olası bir deprem karşısında vatandaşın gönlüne ferahlık verecek tedbirleri anlatmak olmalıydı.
İmamoğlu, yazısının bir bölümünde:
Geçtiğimiz son üç yıl içinde İBB olarak görevlendirdiğimiz ekiplerimiz, şehrin riskli her ilçe ve mahallesinde binaların risk durumlarını saptayabilmek amacıyla 107 bin binayı tek tek ziyaret etmişti. O ziyaretlerde sadece 29 bin binada oturan vatandaşımız, binasında inceleme yapılmasını kabul etmişti. Ama Kahramanmaraş Depremi sonrasında bize başvuran yurttaşlarımızın sayısı birkaç günde 100.000’e ulaştı” şeklinde bir istatistik veriyor.
Bunun dışında herhangi rakamsal bir değere ve somut bir projenin varlığına yer verilmemiş.
Tamamı merkezi yönetimden beklentiler, zaman zaman şikayetler ve temenniler üzerine kurulmuş cümlelerden ibaret bir önsöz!
6 Şubat’ta, Kahramanmaraş merkezli ve 11 şehrimizi etkileyen, 50 bin kişinin hayatını kaybetmesine, binlerce evin ve işyerinin yıkılmasına sebep olan depremden 19 gün sonra yapılan toplntıda ele alınan, analiz edilen, çözüm yolları ve alınacak tedbirleri içeren raporda yer alan hususlar hakkında şu ana kadar ne tür bir çalışma başlatılmış, hangi projeler hayata geçirilmiş ve olası bir İstanbul depremi için hangi tedbirler yedeklenmiştir merak ediyorum.
Sadece deprem zamanlarında gündeme getirilen bir konu olarak o günlerde konuşulmuş ve başka bir deprem de (Allah korusun) yeniden konuşulmak üzere rafa mı kaldırılmıştır, en çok ta bunu merak ediyorum!
Sayın İBB Başkanı’nın siyasi hedefleri olduğunu ve gözünü Cumhurbaşkanlığı adaylığına dikmek gibi çok daha mühim işleri olduğunun farkındayız ancak, bir ara bu yoğun ve önemli işlerinden fırsat bulup, İstanbul’da beklenen büyük deprem için, var ise ne gibi çalışmalar yaptıklarını ve yapacaklarını anlatırlarsa en azından İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımızın da gönlü ferahlar diye düşünüyorum.
Öte yandan; İstanbullunun trafik çilesi her geçen gün biraz daha büyüyor. Belirli zamanlarda iyice keşmekeşe dönen yollar herkesin malumu. Önceden en fazla E5 yolunda olan trafik tıkanmaları artık neredeyse İstanbul’un bütün ana arterlerinde hatta ara yollarda bile içinden çıkılmaz hale geldi.
Bu konuyla ilgili İBB’nin aldığı veya alacağı önlemler var mıdır?
İBB Başkanı sayın İmamoğlu’na bir hatırlatma ve tavsiye de bulunarak yazımı sonlandırayım; Her fırsatta kendisini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a benzeten ve geleceğini de Erdoğan’ın siyasi geleceğine öykündüren İmamoğlu, şunu bilmelidir ki, “Sayın Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında son derece başarılı bir icraat sergileyerek siyasette yükseliş kaydetti. Sayın İmamoğlu, siyasi yükseliş elde etmek istiyorsa tam olarak buradan başlamalı ve İstanbul’un sorunlarına ve çözümüne odaklanmalı. Aksi halde bu halk kimseye bedavadan Cumhurbaşkanlığı vermez. İstanbul’da şöyle derler; ” yok öyle üç köfte yirmi beşe..”