İstanbul
KAPALI
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Para cezası işe yaramıyor

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Geçtiğimiz gün bir haber dikkatimi çekti.

 Yerel bir gazete haberinde;

 “Domates tarlada 5 lira, markette 35 lira” haberimizden sonra denetime çıkan yetkililer fahiş fiyat uygulayan marketlere 1 milyon lira ceza kesti” deniliyordu haberde.

Lafı hemen en başından yapıştırayım: Markete ne kadar ceza kessenizde, bu cezalar marketleri kesmiyor!

Ertesi gün etiketlerde küçük bir değişiklik yapan marketler, devletin kestiği cezanın iki katını vatandaşa kesiyor.

Sonuçta cezayı yine vatandaş ödüyor.

Bu hiç adil değil!

 Mevcut liberal ekonomi  uygulamalarının tümü kartelleşmeyi desteklerken, asıl üretici pozisyonunda olan çiftçiyi ve tüketici konumunda olan vatandaşı bu kartellere peşkeş çekiyor.

Binlerce çeşit ürün satan bir markete kesilen bir milyonluk para cezası, sadece birkaç üründe yapılan küçük etiket oynamalarıyla vatandaştan aynı gün ve kolayca tahsil ediliyor.

Bunu herkes biliyor!

Bunu yetkililerde biliyor ancak bu konuda caydırıcı yaptırımlar ve cezalar uygulayacak yasal düzenlemeler bir türlü yapılmıyor.

Zor oyunu bozar!

Bakın bu atasözümüz ne kadar işlevsel ve iş bitiricidir aslında.

Osmanlı döneminde ekmeğe, gıdaya, ölçüye, tartıya hile karıştıranları halkın gözü önünde falakaya yatırırlar, icabında katrana bulayıp sokaklarda gezdirirlermiş.

“Bu ne çağdışılık!” diyorsunuz öyle mi?

Peki;  üç kuruş maaş ile ailesini geçindirmeye çalışan halkın cebindeki helal parasını kalemine uydurup tırtıklamak nedir!

Yasal boşluklardan faydalanıp milletin hakkını yiyenler çok çağdaş değil mi?

Açık ve net söylemek gerekirse; Halkın ekmeğiyle şu veya bu şekilde oynayanlar, halkı, ister fahiş fiyat uygulayarak dolandıranlar, ister ürünlerin gramajıyla oynayarak sömürenler, karaborsacıların alayı “Gıda teröristi” olarak kategorize edilmeli ve gıda suçları terör suçları kapsamına alınmalıdır.

Yukarda bahsettiğim falakaya yatırma cezası da dahil, bu suçlarda mutlaka hapis cezası ve suçu işleyen kuruluşun ruhsatını külliyen iptal etme cezaları acilen uygulamaya konulmalıdır.

3. Dünya savaşının her an çıkabileceği ihtimali birçok ülkenin devlet başkanları tarafından bile dillendiriliyor.

Ülke olarak zaten  Suriye ve Kuzey Irak'ta terör örgütleri ve onları üstümüze salan ABD VE Batılı ülkelerle bir vesayet savaşı yürütüyoruz. Adı konulmamış fiili bir savaşın yanı sıra ekonomimiz üzerinden saldırılara maruz kalıyoruz.

Olası bir fiili 3. Dünya savaşında gıda en öncelikliler arasında olacaktır.

Bugün halkı her türlü hile ile kazıklayan bu zihniyet, öyle bir savaş ortamında ne yapar varın gerisini siz hesap edin.

Şaka yapmıyorum zira bu konu şakaya gelecek bir husus değildir.

Ben şahsen “Falakayı öneririm”