Para cezası işe yaramıyor
Geçtiğimiz gün bir haber dikkatimi çekti.
Yerel bir gazete haberinde;
“Domates tarlada 5 lira, markette 35 lira” haberimizden sonra denetime çıkan yetkililer fahiş fiyat uygulayan marketlere 1 milyon lira ceza kesti” deniliyordu haberde.
Lafı hemen en başından yapıştırayım: Markete ne kadar ceza kessenizde, bu cezalar marketleri kesmiyor!
Ertesi gün etiketlerde küçük bir değişiklik yapan marketler, devletin kestiği cezanın iki katını vatandaşa kesiyor.
Sonuçta cezayı yine vatandaş ödüyor.
Bu hiç adil değil!
Mevcut liberal ekonomi uygulamalarının tümü kartelleşmeyi desteklerken, asıl üretici pozisyonunda olan çiftçiyi ve tüketici konumunda olan vatandaşı bu kartellere peşkeş çekiyor.
Binlerce çeşit ürün satan bir markete kesilen bir milyonluk para cezası, sadece birkaç üründe yapılan küçük etiket oynamalarıyla vatandaştan aynı gün ve kolayca tahsil ediliyor.
Bunu herkes biliyor!
Bunu yetkililerde biliyor ancak bu konuda caydırıcı yaptırımlar ve cezalar uygulayacak yasal düzenlemeler bir türlü yapılmıyor.
Zor oyunu bozar!
Bakın bu atasözümüz ne kadar işlevsel ve iş bitiricidir aslında.
Osmanlı döneminde ekmeğe, gıdaya, ölçüye, tartıya hile karıştıranları halkın gözü önünde falakaya yatırırlar, icabında katrana bulayıp sokaklarda gezdirirlermiş.
“Bu ne çağdışılık!” diyorsunuz öyle mi?
Peki; üç kuruş maaş ile ailesini geçindirmeye çalışan halkın cebindeki helal parasını kalemine uydurup tırtıklamak nedir!
Yasal boşluklardan faydalanıp milletin hakkını yiyenler çok çağdaş değil mi?
Açık ve net söylemek gerekirse; Halkın ekmeğiyle şu veya bu şekilde oynayanlar, halkı, ister fahiş fiyat uygulayarak dolandıranlar, ister ürünlerin gramajıyla oynayarak sömürenler, karaborsacıların alayı “Gıda teröristi” olarak kategorize edilmeli ve gıda suçları terör suçları kapsamına alınmalıdır.
Yukarda bahsettiğim falakaya yatırma cezası da dahil, bu suçlarda mutlaka hapis cezası ve suçu işleyen kuruluşun ruhsatını külliyen iptal etme cezaları acilen uygulamaya konulmalıdır.
3. Dünya savaşının her an çıkabileceği ihtimali birçok ülkenin devlet başkanları tarafından bile dillendiriliyor.
Ülke olarak zaten Suriye ve Kuzey Irak'ta terör örgütleri ve onları üstümüze salan ABD VE Batılı ülkelerle bir vesayet savaşı yürütüyoruz. Adı konulmamış fiili bir savaşın yanı sıra ekonomimiz üzerinden saldırılara maruz kalıyoruz.
Olası bir fiili 3. Dünya savaşında gıda en öncelikliler arasında olacaktır.
Bugün halkı her türlü hile ile kazıklayan bu zihniyet, öyle bir savaş ortamında ne yapar varın gerisini siz hesap edin.
Şaka yapmıyorum zira bu konu şakaya gelecek bir husus değildir.
Ben şahsen “Falakayı öneririm”