Yaşasın iyilik!

Ebu Musa'dan gelen bir rivayete göre, Hz. Peygamber (asm): “Kıyametten önce mutlaka herç vardır." buyurması üzerine:
"Ey Allah'ın Resûlü herç nedir?" diye sordum.
"Katldir." cevabını verdi. Bunun üzerine orada bulunan Müslümanlardan bazıları:
"Ey Allah'ın Resûlü (bunu belirtmeniz de niye?) Biz şimdiden bir yılda şu kadar bu kadar çok müşrik öldürüyoruz!" derler. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) muhatablarının yanlış anladıklarını görerek, şu tavzih ve açıklamada bulunur:
"(Benim kastım) müşriklerin öldürülmesi değildir. (O gün gelince) birbirinizi öldüreceksiniz, o kadar ki, kişi komşusunu, amcaoğlunu ve akrabalarını öldürecek." Cemaatten bazıları tekrar sorar:
"Ey Allah'ın Resulü, o zaman aklımız başımızda olduğu halde mi bunu yapacağız (yoksa delirmiş mi olacağız?)" Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şu cevabı verir:
"Hayır, bu esnada akıl kalmaz. (Aşırı hırs ve cehalet sebebiyle) o devir insanlarının ekseriyetinin aklı ortadan kalkar. Bu durumda, halk içinde ortaya çıkan akıldan mahrum bir ayak takımı, öncekilerin yerine geçer."
Efendimizin işaret ettiği zamanın tam orta göbeğindeyiz.
Haber seyretmeye korkuyoruz. Basit sebeplerden her gün turlü şekillerde cinayetler işleniyor. Kendi ailesini katleden psikopat babalar, anne babasını öldüren evlatlar, karısını bıçaklayan cani kocalar, trafikte yol verme kavgasında birbirine acımasızca saldıran ruh hastası tipolojiler vesaire vesaire...
Yukarıda saydıklarımın dışında saçma sapan sebeplerle hiç acımadan insan canına kıyan öyle çok manyak var ki, gece sokağa çıkmaktan imtina ediyoruz, evlatlarımız evden dışarı çıksa, tekrar dönünceye kadar elimiz yüreğimizde bekliyoruz maalesef..
Bu nasıl bir çağ!
Bu ne merhametsiz bir topluluk ne tahammülsüz yaratıklar!
Bazı cinayetler işlendi ki; Vahşi hayvanların dahi işlemekten utanacağı vahşetler!
Bugün trafikte arabamla geçerken ortağım aradı yolumun üstünde olan bir yerden kendisini de almamı rica etti. Akışkan bir trafik vardı mecburen dörtlüleri yakıp durdum. Toplamda on saniye bile sürmeyen dur kalk arasında arkamda ki araç sürekli korna çaldı. Yetmedi önüme geçip durdu ve içinden iki tane insan görünümlü tür aşağı inip bağırıp çağırarak kavga etmeye çalıştıysa da biz biraz alttan alıp belayı savuşturduk.
Biz de karşılık versek kavganın sonunda ne olacağını öngöremeyiz. Bu tür tartışmalarda birçok cinayetlerin vuku bulduğu vakidir.
İnsanlarımız o kadar tahammülsüz ki, bir anlık öfke uğruna karşısındakini hiç düşünmeden öldürebiliyor.
Bunun elbette sosyolojik, ekonomik, psikolojik karşılığı olabilir. Bununla ilgili bireylere düşen, yönetenlere ve kanunlara düşen sorumluluklar mutlaka vardır ve ne yapılmalıdır sorusuna verilecek cevaplarda vardır. Ancak şu bir gerçek ki;
Merhamet, vicdan ve adalet üçgeninde bu konuları ele almak gerekir.
Yaşasın iyilik ve iyiler!
Allah neslimizi kötülerin şerrinden muhafaza eylesin. Amin..