Rakamların anlattıkları

Türk-İş, mart ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Türk-İş verilerine göre mart ayında açlık sınırı 23 bin 615 TL'ye, yoksulluk sınırı da 76 bin 922 TL'ye yükseldi. Peki raporu daha detaylı incelediğimizde rakamlar neler söylüyor.
Enflasyon ve yaşam maliyetlerindeki artış, her geçen gün daha fazla aileyi yoksulluğun eşiğine itiyor. Türk-İş'in Mart 2025 raporuna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için gereken asgari harcama tutarı (açlık sınırı) 23.615 TL'ye, temel ihtiyaçları karşılayabilmesi için gereken toplam gelir (yoksulluk sınırı) ise 76.922 TL'ye yükseldi. Bu rakamlar, net asgari ücretin (22.104 TL) çok gerisinde kalarak, çalışanların insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürmesinin ne denli zorlaştığını gözler önüne seriyor.
Şöyle inceleyelim;
Açlık sınırı, Şubat 2024'ten bu yana %45,2 artış gösterdi. Bu, gıda fiyatlarındaki tırmanışın yalnızca bir yansıması.
Yoksulluk sınırı ise aynı dönemde %45,3 artarak 76.922 TL oldu. Bu tutar, bir ailenin konut, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarını karşılaması için gereken minimum geliri ifade ediyor.
Bekâr bir çalışanın yaşam maliyeti 30.206 TL ile asgari ücretin %36,6 üzerinde. Bu da tek başına yaşayanların dahi tasarruf yapamadığını gösteriyor.
Enflasyonun Ağır Yükü
Türk-İş'in "mutfak enflasyonu" verileri, gıda fiyatlarındaki artışın kronikleştiğine işaret ediyor:
Meyve-sebze fiyatları bir yılda %78 artışla ortalama 57,83 TL/kg'a ulaştı.
Et, balık ve süt ürünleri gibi temel protein kaynaklarına erişim giderek zorlaşıyor. Örneğin, hamsinin kilogram fiyatı 270-300 TL bandında.
Enerji ve ulaşım maliyetlerindeki artış, yoksulluk sınırını daha da yukarı çekiyor.
Raporda iyileştirme için politika yapıcılara ise şu tavsiyeler bulunuyor:
Ücret Politikaları: Asgari ücret, açlık sınırının bile altında kalıyor. Gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek için ücret artışları enflasyonla uyumlu hale getirilmeli.
Sübvansiyonlar: Temel gıda ve enerji ürünlerinde vergi indirimi veya doğrudan destek mekanizmaları devreye alınmalı.
Enflasyonla Mücadele: Merkez Bankası'nın para politikaları kadar, arz zincirindeki tıkanıklıkları gidermeye yönelik yapısal reformlar şart.