İstanbul
KAPALI
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Gazze, şerefli insanların davasıdır!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Cana zarar bir haleti ruhiye içerisinde kıvranıp duruyoruz!

Herkes herkesten bekliyor ama hiç kimse hiçbir şey yapmıyor…

Şu Gazze diyorum!

Her dakika masum bebelerin bombalarla, kurşunlarla yahut açlıktan şehit olduğu, alçak İsrail Yahudileri tarafından katledildiği yer…

Birçoklarımızın keyfini kaçıran, hayat konforunu olumsuz etkileyen 'Bitsede kurtulsak' dediği!

Oradaki savaşın bitmesini istemesinin yegane sebebinin, sadece kendi yaşam normalitesini sorunsuz yaşayabilmek olduğu tipler!

Bazılarının 'Ama Hamas'da!' diyerek başladığı cümlenin sonunda siyonist katilleri aklayarak, orada vuku bulan soykırımı olmayan vicdanında yumuşatma ve vicdansızlığına bahane yapma gerçeğinin öznesi Gazze!…

Bir yandan bunları düşünürken, bir yandanda sosyal medyada konuşan adamın söylediklerine dikkat kesiliyorum:

Gazze'de bir avuç şerefli müslüman tüm dünyaya meydan okuyor. Dokunulamaz denilen devletlerin kartondan aslan olduklarını yüzlerine çarptı. Tıpkı bir avuç sahabe gibidir onlar.

Yahudi işgalci İsrail'in dostları her türlü desteği, silahı verirken, koskoca müslüman devletler ekmek bile sokamıyor!

Korkularından tir tir titriyorlar!

Milyonlarca askeri, uçakları, gemileri, orduları ve silahları olan müslüman ülkeler sadece seyrediyor.

Peki neden yardım etmiyorlar?

Çünkü Allah istemiyor!

Çünkü bu şerefe layık değiller. Allah onlara nasip etmiyor…

Adını bile bilmediğim adamın söyledikleri tam olarak bizi tarif ediyor.

Sefil hayatından, lüksünden, konforundan ödün vermeyen tiplere dönüştük yalan mı!

Varsa yoksa kendi hayatımız. Ailemizin ve çocuklarımızın ikbâli, ikinci ev, ikinci araba hayalimiz, tatil, deniz, 5 yıldızlı oteller, vesaire vesaire…

Bunca zafiyeti sindirmişken bir dirhemlik imanımızda, sen diyorsun ki; Haydi Gazze'li masumların imdadına yetiş. Mazlumların kaygısını çek, uykundan ol, gerekirse canını malını bu uğurda sebil et!..

Yer mi?

Yemez elbette!

Bu bir gram iman işi değil!

Mangal gibi yürek, dağ gibi iman gerek!

Yok kardeşim yok!

Ne sende, ne bende var...

Tamam, kabul ediyorum ki, zalim katillere karşı içimizde büyük bir kin var. Fırsatını bulsak katillerin cümlesini parça parça ederiz!

Ancak bu yeryüzünde ki bütün vicdan sahibi insanların da en çok istediği şeydir.

Oysa biz müslümanız!

Yeryüzünde zulme son vermek üzerine farz kılınanlarız biz!

Sadece istemek ve dilemek üzerimizdeki sorumluluğu kaldırmıyor!

Müslüman olarak mes'uliyetimizden azad etmiyor bizi!

Zira, Gazze'de, ben bunları yazarken dahi çocuklar şehit ediliyor.

Bizim görevimiz düşünmek değil, YAPMAK!

Müslüman ülkelerin sessiz kralları, şeyhleri ve zevkü sefa narkozuyla uyutulmuş zengin körfez ülkelerinin halkları başta olmak üzere, yeryüzünün herhangi bir yerinde yaşayan hiçbir Müslüman Gazze'de yaşanan soykırımın vebalinden kurtulamaz!

Sorumluluğundan kaçamaz!

Bu vebali ne hac temizler, ne namaz arındırır!

Vebal büyük, çok büyük!

Dua edelimde gazap büyük olmasın.

Aksi halde yerküre de taş üstünde taş kalmaz biline...