Özgürlüğün Maskesi Düşüyor

Amerika Birleşik Devletleri uzun yıllardır kendini "özgür dünyanın lideri" olarak pazarlıyor. Ancak son gelişmeler, bu iddianın artık bir illüzyondan ibaret olduğunu gözler önüne seriyor. Filistin’e destek veren akademisyenler soruşturmalara tabi tutuluyor, yabancı öğrenciler sınır dışı ediliyor, ifade özgürlüğü ise adeta rehin alınıyor. Bu olayların en çarpıcı örneklerinden biri, Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün maruz kaldığı muamele.
Öztürk, Fullbright bursu ile ABD’de akademik çalışmalar yürütüyordu. Ancak bu "özgürlükler ülkesi"nin sokaklarında, iftara giderken maskeli polisler tarafından gözaltına alındı. Suçu neydi? Gazze’de yaşanan insanlık trajedisine duyarsız kalmamak, kalemiyle bu vahşete karşı durmak… Bugün ABD, vicdan sahibi insanlara karşı bir cadı avı başlatmış durumda. FBI, yabancı öğrencileri tek tek fişliyor ve "tehlikeli" gördüklerini sınır dışı ediyor. Akademik özgürlükten, düşünce hürriyetinden bahseden ABD üniversiteleri, bütçeleri kesilmesin diye bu baskılara boyun eğiyor.
İsrail Lobisinin Gölgesinde Bir Akademi
Öztürk’ün yaşadığı hadise, ABD’nin kendi iç dinamikleriyle açıklanamaz. Çünkü bu sürecin perde arkasında İsrail lobisinin büyük bir etkisi var. Kampüslerde geçen yıl başlayan Gazze eylemleri İsrail’i öylesine tedirgin etti ki, MOSSAD destekli lobiler öğrenci aktivistleri takip etmeye, fişlemeye başladı. Öztürk de bu grupların oluşturduğu kara listelerden birine girdi. Onun hedef gösterilmesi, gözaltına alınması ve sınır dışı edilmesi, yalnızca ABD’nin değil, İsrail’in de akademik özgürlüğe karşı bir savaş yürüttüğünü gösteriyor.
Amerikan Rüyasının Çöküşü
ABD üniversiteleri, özgür düşüncenin merkezi olmak yerine baskının kalesine dönüşüyor. Bugün Filistin için ses çıkaran öğrenciler hedefte, yarın ise başka bir haksızlığa karşı duran herkes bu baskının kurbanı olabilir. Washington, İsrail’i korumak için kendi anayasasında kutsal saydığı değerleri bile hiçe sayıyor. İşte bu yüzden ABD artık “özgür dünyanın lideri” değil, özgürlüğün maskesini düşüren bir süper güçtür.
Rümeysa Öztürk’ün ve onun gibi zulme karşı duran öğrencilerin sesi kısılmaya çalışılıyor. Ancak tarih bize gösterdi ki, gerçekler susturulamaz. Bugün ABD’de sınır dışı edilen bu gençler, yarının adalet savaşçıları olacak. Ve özgürlüğü boğanlar, er ya da geç kendi kurdukları baskı düzeninde boğulacaktır.