İstanbul
KAPALI
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Esnafın hiç mi kabahati yok?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Nasreddin Hoca’ya atfedilen bir hikaye vardır. Onunla başlayayım:


Timur, Anadolu’yu işgal eder. Bu arada Timur’un meşhur filleri halkın ekinini mahveder. Bunun üzerine bir araya gelen halk, Timur’la görüşüp filleri çekmesi için ricada bulunmaya karar verir. Hep beraber huzura çıkmaya ve Nasreddin Hoca’nın da durumu Timur’a anlatması konusunda anlaşırlar.


Hep birlikte Timur’un sarayına doğru yola koyulurlar. Nihayet Timur’un huzuruna varıldığında hoca şöyle bir arkasına döner bakar ki, kendisinden başka hiç kimse kalmamış. Ahali korkusundan huzura çıkmamış, hocayı tek başına bırakmıştır.


Timur, sert bakışlarla hocaya sorar: Ne istiyorsun, derdin nedir?


Hoca hazır cevap: 

 

Efendim ahali beni size ricacı gönderdi. Fillerinizi çok sevmişler. Mümkünse 3-5 tane daha fil göndermenizi diliyorlar…

 

Simitçiden simit aldım. Yanına da birkaç şişe su almak istedim. 
Su ne kadar diye sordum?
Yedi buçuk lira dedi.
Hemen yanı başındaki büfede 5 lira diye kocaman yazmış adam.

 

-Sen niye Yedi buçuğa satıyorsun? Diye sordum.


Cevap tam çakal mantığı: Git oradan al o zaman!


Yani diyor ki; Tezgahımı bozma, dümenime karışma. Yutturduğuma satar keyfime bakarım!..


Bir başka yerde de 10 liraya satılıyordu, pes doğrusu!


Bir su fiyatında bile ittifak edilmeyen, körün tuttuğunu öptüğü bir ticaret anlayışımız var!


Fiyatına bakıp küçümsenmemeli!


Yüzdelik orana vurduğunuzda %50 ve %100 fark var.


Beş liraya satan adam bu satıştan para kazanıyor. Diğerleri de kazanıyor ama diğerinin iki katı kazanıyor!


Bu hesabı alın her şeye kıstas edin. Ev kiralarına, ofis kiralarına, marketlerde satılan binlerce çeşit ürüne emsal yapın.


Ortaya kocaman bir soygun ve ahlaksızca vurgun çıkar!


Ekonomik bağlamda her olumsuzluğu hükümete yıkmaya çalışan, hayat pahalılığı konusunda kendini paralayanlar aslında hayat pahalılığının en büyük müsebbipleridir!


Ahlak ve vicdan ticaretin öznesi olmaktan çoktan çıkmış!


Herkes kendi sınıfını yükseltme peşinde. Yalan, dolan ve her türlü üç kağıt ticaretin baş kuralı haline gelmiş.


Esnaf kan ağlıyormuş! 


E ağlar tabi! Esnaf kendi kuyusunu kendi kazıyor. Bir su fiyatında 3 ayrı devasa fiyat farkı varsa tabi ki kan ağlar, düzen tutmaz, iflah olmaz!


Bir yazar olarak bugüne kadar hep esnafı savundum. Yazılarımla destek olmaya çalıştım.
Hükümetin ekonomik yanlışları olursa elbette onu da eleştirir ve doğruların yanında olmaya yine devam ederim.


Ancak, bugün gördüklerimden sonra, ben de Nasreddin Hoca takılacağım:
Sayın Maliye Bakanım, esnafımız uygulanan vergilerden çok memnun kalmışlar. Mümkünse biraz daha artırmanızı rica ediyorlar…


Vesselam…