GAZZE ÖLDÜKÇE İNSANLIK ÖLECEK!
Topyekûn bir savaşın içindeyiz! Yalnızca Gazze değil, içimizde ki "İnsan" ve yaşayan her vicdan soykırıma uğramış bir 'Ortadoğu'lu' şimdi...
Varolma savaşı veren sadece Filistin değil! Herbir insan kendi "vatanında bir mülteci şimdi"
Tıpkı Yerküre gibi;
Hiçbir terazinin tartmayacağı zulümleri sinesinde taşıyan dünya da, bir mülteci edasıyla dönüp duruyor, "O gezegen senin, bu gezegen benim"
Haydi edebiyatı bir tarafa bırakalım. "Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor!" Dediği yerdeyiz üstadın.
Neresinden tutsan elde kalan bir insanlık!
Dumura uğramış hastalıklı zihinlerin vicdanları delik deşik eden cinayetleri karşısında çareyi 'Görmemekte, duymamakta ve konuşmakta' bulan bir başka hastalıklı güruhun hüküm sürdüğü bir dünya ne kadar berbat ve ne yaşanılmaz bir yer!..
Bu ne menem bir vicdan ki; Yanıbaşında çocuklar diri diri yakılırken Gazze'de, Batı Şeria'da, Tulkerm mülteci! Kampında, Lübnan'da!..
Stadyumları dolduran yüzbinlerin gol çığlığı, ateş bombalarında can veren çocukların canhıraş çığlığını bastırıyor alemi İslamın mukaddes beldelerinde.
Şu mülteci lafı da mazlum Filistinlilerin üzerine yapıştı bir kere çıkmıyor.
Ne mültecisi, kimmiş mülteci?
Kişi kendi vatanında mülteci olur mu, niye olsun ki!
Hiçbir Filistinli mülteci değil, hem zaten Filistin'de mülteci yok, işgalci var!
En büyük ve güçlü devletlerin sınırsız destek verdiği katliamcı ve işgalci bir terör örgütü var, Siyonist İsrail adlı katil çetesi var!
Üstadı minnetle anarak"Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim."
İnsan ve insana benzeyen hayvanın savaşı tüm hızıyla sürüyor. Gazze'de, Lübnan'da ve kimbilir daha sonra nerelerde...
Bu insanlığın varoluş kavgası ve varolmayı başarırsak gelecekteki torunlarımıza anlatacak kahramanlık hikayelerimiz olacak. Kaybedersek, siyonizmin köleleştirdigi, özgürlüğünu, bağımsızlığını ve vatanıyla birlikte herşeyini kaybetmiş bir nesil kalacak geride!..
Dünya insanlığı artık bu siyonizm-Evangelizm canavarının başını kesmek için harekete geçmelidir, hem de bir an önce!
Bize gelince; Vatanımızı korumak için birlikte ve güçlü olmak zorundayız.
Ülkemiz insanına yapılması gereken en güzel çağrı sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldi: "Türk, Kürt , Arap, Sünni, Alevi demeden herkesin kardeşçe yaşadığı bir ülke olacağız."
MHP lideri Bahçeli ise: "Kürdün ve Türkün birbirini sevmesi dini ve siyasi farzdır! Türkü sevmeyen Kürt, Kürtü sevmeyen Türk olamaz"
Zaten bizim toplum olarak birbirimizi sevmemizde sorun yok. Asıl mesele terör örgütünün araya nifak sokması ve Kürt ile Türkü birbirine düşman etme tezgahıdır.
Zira toplumsal sevgi ortamı terör örgütünü yok edecektir.
Terör Örgütleri kan ve gözyaşından beslenir.
Terör ortadan kaldırıldığında, büyük bir vatanın onurlu vatandaşları ve "vatan kardeşleri" olarak barış içinde özgürce ve güven içinde yaşayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.