İstanbul
KAPALI
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İsrail Filistinlileri mi öldürüyor? Ya da…!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Uluslararası diplomasinin ve hususen İslam coğrafyasını yönetenlerin, İslam İşbirliği Teşkilatı ve BMGK’nın gayet iyi bildiği bir gerçek var ki; “İsrail, Filistin’e saldırıyor” tanımlaması Uluslararası literatürde asıl hakikati gizlemeye yönelik düzmece ve perdelemeye ma’tuf bir tanımlamadır!

Asıl gerçek şudur; Yahudiler, Müslümanları öldürüyor, katlediyor ve toplu olarak Müslüman soykırımı yapıyor!

İsrail, Haçlıların (Evanjelikler) İslam dünyasını yok etmesi üzerine Yahudiler için inşa edilmiş, İslam coğrafyasının orta göbeğine ve İslam’ın ikinci en mukaddes beldesi olan Kudüs’e yerleştirilmiş bir terör ve cinayet şebekesidir. Asli görevi Müslümanları yok etmek olan bu “Yahudi terör örgütü” 1917 yılından bu yana bazen teker teker bazen toplu olarak Müslümanları katletmeye ve topraklarına çökmeye devam etmektedir.

Bunu neden yazıyorum?

13 aydan bu yana katliamlarına aralıksız devam eden İsrail isimli terör ve cinayet örgütünün elebaşı Netanyahu isimli cani ve katil çetesi, açık seçik ve net ifadelerle tahrif edip sapkınlıklarla doldurdukları “Tevrat”a yaslandırdıkları soykırımın bir din savaşı olduğunu söylediler. Bunun kendilerine tanrının emri olduğunu söyleyerek küçücük bebeleri öldürmenin kendileri için ilahi bir emir ve ibadet olduğunu defalarca açıkladılar.

“Bugün sekiz yaşında bir çocuk öldürdüm. Öldürmek için bebek aradım ama bulamadım” caniliğini kahkaha atarak ifşa eden Yahudi teröristin görüntüleri hala sosyal medyada dolaşımdadır. 

Normal şartlarda bir çocuğun kaza ile ölümü bile tüm dünyada yankı bulup vicdanları acıtırken Gazze’de, Batı Şeria’da ve Lübnan’da on binlerce ton yasaklı fosfor ve yarı nükleer bombalarla paramparça edilen minicik çocuk bedenlerinin sıradan bir rutin düzeyinde haberlere konu olmasının ardındaki gerçek şu ki; Yahudilerin katlettikleri insan olarak değil sadece bir sayı olarak görülmektedir.

Bunu söylerken, topyekun Hristiyan dünyasını ve Yahudi aleminin tümünü bu cinayet şebekesinin vahşice cinayetlerini onaylıyor anlamında bir ithamda bulunmadığımı belirtmeliyim. Elbette yeryüzünün çeşitli coğrafyalarında yaşayan milyarlarca vicdan sahibi insanlık bu soykırıma karşı duruş gösteriyor, eylemler yapıyor ve Filistin topraklarında katliam yapan “İşgalci Yahudilere” büyük bir öfke ve nefret duyuyorlar. 

Elbette, sapkın Yahudilerin, işgal, terör ve katliam politikasından rahatsızlık duyan ve barış içerisinde yaşamak isteyen Yahudiler var!

 Ancak işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşayan 8 milyon Yahudi arasında yapılan bir anket çalışmasında, İsrail Terör Örgütü’nün, Gazze’deki soykırımını destekleyenlerin oranı %85 olunca, şöyle bir düşünmek ve Uluslararası literatüre “İsrail-Filistin savaşı” olarak geçen bu katliamın bir savaş değil, Filistin topraklarında yaşayan işgalci Yahudilerin, ABD’de ve dünyanın birçok bölgesinde yaşayan “Siyonist Yahudi”nin desteği ile gerçekleştirilen “Bilinçli, planlı ve tasarlayarak Müslüman katliamı” olduğunu anlamak gerekiyor.

Terörist başı Netanyahu ve cinayet şebekesinin söylemekten imtina etmedikleri ve Yahudileri konsolide etmek için sürekli vurguladıkları “Biz Tevrat’ın emirlerini yerine getiriyoruz” argümanı ve bunu bir din savaşı olarak gördüklerini söylemeleri karşısında İslam dünyasının hala “Siyonist İsrail” tanımlaması yaparak, İsrail, ABD ve Batı’nın, İsrail’in işgal ve katliamlarına karşı bir koruma kalkanı olarak oluşturdukları “Antisemitizm” ile yaftalanmaktan korktuklarından dolayı “Yahudiler, Müslümanları katlediyor” hakikatini bile ifade edemiyor olması büyük bir acziyet ve ezikliğin zirvesidir!

Yüce Allah’ın kitabı olan Kur’an-ı Kerim’de, Yahudilerin bozgunculuğunu, ifsad ediciliğini ve toplumların huzurunu bozan bir güruh olduğunu anlatan yüzlerce Ayet yok mu?

Allah (c.c.), bu ayetlerde “Siyonist” tanımlaması yapmış mı? 

Tabi ki hayır!

Ayetlerde apaçık şekilde “Yahudiler” olarak bahseder yüce Allah!

Yahudi katil Netanyahu, sapkın kitabı Tevrat’ın emirlerini uyguladığını ve bunun için Müslüman çocukları öldürdüğünü söylemekten korkmuyor da, sana ne oluyor ki Allah’ın gönderdiği şerefli Kitabındaki ayetlerde bahsettiği “Yahudi zulmünden” söz etmeye korkuyorsun!

Yahudiler, Müslümanları öldürüyor, işte gerçek tam olarak bu!

Geç bunları... Siyonist falan ayaklarına yatıp zulmün ve zalimin adresini perdeleme!

İslam dünyası ve yönetenleri, Filistin’de yaşanan katliam ve soykırıma “Batılı gözlüğü” ve demokrasi ölçeğinden bakmayı bırakmalıdır. Filistin’de ve Lübnan’da yapılan soykırım, Mısır’da, Mekke’de, Medine’de, İran’da, Irak’ta, Libya’da, Suriye’de, Türkiye’de ve Müslümanların yaşadığı her bir coğrafya da tekerrür edecektir. Tabi ders alınıp bir an önce tedbir alınmaz ise…

Tedbir nedir?

Müslümanların topyekun bir güç olarak birlikte hareket etmesi, Yahudilerin ve Hristiyan batının karşısında tek yumruk olarak durmaları gerekmektedir. Tıpkı geçmişte Haçlı saldırılarına karşı birlik olduğu gibi.

Aksi halde Ulusalcı yaklaşımlarla bana dokunmayan yılan nitelemesiyle tehdidin kendisine gelmeyeceğini düşünen ahmaklar bilmelidir ki, bu tehlike ve tehdit bir gün mutlaka kapısını çalacak ve bugün Gazze ve Lübnan’da yaşananların belki daha fazlası kendi şehirlerinde vuku bulacaktır. Vesselam…