Erdoğan bir dönem daha seçilmeli…

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "nükleer savaş riski var. Bu bir şaka değil" diyerek uluslararası nükleer tehlikeye dikkat çekti.
Putin, nükleer savaş doktrinini onaylayarak "Füzelerimiz Avrupa'nın her şehrini vuracak güçtedir" dedi ve NATO'ya meydan okudu.
İsveç'te yayınlanan bir kitapta "Savaşta hayatta kalmanın yolları" anlatıldı.
Putin'in açıklamaları sonrasında NATO, üye ülkeleri olağanüstü toplantıya çağıracağını bildirdi.
Avrupa ülkeleri teyakkuzda. ABD, Ukrayna üzerinden Rusya'yı kışkırtmaya devam ederek, Ukrayna'ya gönderdiği uzun menzilli füzeleri Rus topraklarında kullanmasına onay verdi.
İngiltere, Fransa ve Almanya da Ukrayna'ya füze ve silah desteğini artırarak sürdürüyor.
Artık kimse 3. Dünya savaşından bahsetmiyor. Çünkü herkes 3. Dünya Savaşının bilfiil içinde olduğumuzun farkında.
Katil ABD, Siyonist katillerle el ele tutuşarak bu savaşın fitilini önce Ukrayna'da ardından Gazze'de ateşledi.
Geldiğimiz noktada katil İsrail terör örgütü, Lübnan, İran, Irak ve Suriye olmak üzere ABD ve yardakçısı bazı Batılı ülkelerin desteğiyle İslam ülkelerinde her türlü katliamı sınırsız şekilde ve hiçbir hukuk gözetmeden işlemektedir.
Dünya ve insanlık hiç olmadığı kadar büyük bir tehlike altında ve yok oluşa sürüklenmektedir.
Dünya üzerindeki insan nüfusunu azaltmak için kurgulanan ve laboratuvar ortamında hazırlanarak ortaya bırakılan Covid salgını ile amacına ulaşamayan sapkın insanlık düşmanı küresel mahfiller, küresel bir savaşı tetikleyerek istediklerini elde etmeye çalışıyor.
ABD'nin başındaki Siyonist Başkan Biden ve İsrail terör örgütünün sapkın bebek katili Netanyahu marifetiyle tüm dünyayı ateşe atan zihniyet adım adım amaçlarına doğru yürüyor.
Uluslararası Kurumlar iflas etmiş durumda. BM başta olmak üzere, insanlığın haklarını korumak üzerine kurulduğu iddia edilen kurumların hiçbir etkisinin kalmadığını söyleyebiliriz.
Filistin'de şehit edilen 100 bin civarında Müslüman’ın yarısından fazlası kadın ve çocuk!
Bu cinayetler karşısında korkusundan sesini dahi çıkaramayan zengin İslam ülkelerinin liderleri sadece kendi koltuklarını korumanın peşine düşmüşler!
8 milyonluk nüfusa sahip olan işgalci "Yahudiler" işgal ettikleri Filistin topraklarında iki milyar nüfusa sahip Müslüman’ın gözü önünde yakıyor, yıkıyor, katlediyor!
İnsanlık bambaşka bir evreye geçti!
Savaş hukuku, insan hakları gibi kavramlar olgu olmaktan çıktı ve içi boş kuru söyleme dönüştü.
3. Dünya Savaşının bizzat içindeyiz. Bu savaşın nükleer bir felakete ve kıyamet savaşlarına dönüşmesi an meselesi.
Akıl ve vicdan sahibi yetki sahiplerinin artık sesini yükseltmesi, insani bir görev haline gelmiştir.
En başından beri, en yüksek perdeden konuşan tek lider Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sesini kısmak için ülke içerisinde olmadık fırıldakları çeviren dış destekli muhalefet, gözünü ve kulağını hakikate kapayarak şahsi ihtiraslarının kölesi olmuş durumdalar.
Ne ülke umurlarında ne de insanlık!
Küresel efendilerinin talimatıyla hareket eden sinsi siyasi aktörler, ruhlarını ülkeyi bölüp parçalamak için var gücüyle çalışan ABD ve Batılı hegemonlara satmış durumdadır.
Her gün bir başka Avrupa ülkesinde gezerek ülkesini şikayet eden tipolojiler büyük bir ihanetin orta göbeğinde yer almaktadır.
ABD aparatı terör örgütü PKK, YPG'ye açıktan destek vermekten bile kaçınmayan bu zihniyet elbette "milli değildir!"
İsimleri bizden olsa da zihinleri ecnebi olan güruh, ülke güvenliğimizi ve milli çıkarlarımızı umursamadan sırf şahsi ikballeri uğruna ülkemizi ateşe atmaktan zerre tereddüt etmeyecekler!
Ülke olarak, millet olarak yapmamız gereken tek şey var; Emperyalistlere karşı amansız bir mücadele veren, sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık adına mücadelesini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a omuz vermek, kutlu mücadelesine paydaş olmak ve onu yerli ve yabancı düşmanlara karşı güçlü tutmaktır.
Hakikate kör olan yerli ve yabancı ihanet şebekelerinin karşılarında en büyük engel olarak gördükleri Erdoğan'ın varlığı insanlık çok kıymetli ve elzemdir. Bu bağlamda Erdoğan'ın liderliğinde bir dönem daha çok önemlidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir dönem daha ülkeyi yönetmelidir. Bu Erdoğan için değil ama ülkemiz, milletimiz ve insanlığın geleceği için bir mecburiyettir.
Dünya, eğer bu badirelerden kurtulacaksa, Erdoğan ve muadili liderlerin mücadelesi ile kurtulacaktır. Vesselam...