İstanbul'un İmamoğlu'yla imtihanı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerinin su kaynaklarının bilinçli kullanımı, ormanların korunması, deniz ve akarsuların temiz tutulması noktasında ihmalkâr davrandıklarına dikkat çekerek, "30 sene önce kokudan, kirlilikten kurtardığımız Haliç konusunda umursamazlık söz konusu. Haliç, maalesef günden güne 1994 öncesi durumuna geri dönüyor" ifadesini kullandı.

Göreve geldiği günden bu yana, seçim kampanyasında söz verdiği vaatlerin hiçbirini yerine getirmeyen İBB Başkanı İmamoğlu, yaptığı hizmetleri ve uygulamaya aldığı projeleri ile değil başarısızlıkları ile gündem oldu.

İstanbul kar ile boğuşurken İngiliz Büyükelçisi ile balık yemeye çıkması, İstanbul'u sel götürürken Erzurum’da kayak tatili vesaire ...

Açıkçası, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasa idi iyi bir eş ve iyi bir baba olarak hayatına devam etseydi belki daha mutlu olabilirdi.

Aslında, İstanbul'da başarısızlık hikayesi yazmaktan ve düşük profilli bir belediye başkanı olmaktan kendisinin de hoşnut olmadığını düşünüyorum.

Tabi bu arada olan İstanbul mukimlerine oluyor.

Mesela; İmamoğlu'nun başkanlık yaptığı iki dönemi dışarda bırakırsak, toplu taşıma otobüsünün yandığını, ölümlü metrobüs kazalarını kaç kez işittik?

An itibariyle de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dikkat çektiği Haliç meselesi!

Kendisine tertemiz teslim edilen Haliç, eski günlerine doğru gidiyor.

Yanından geçerken kokudan genzinizin yandığı eski günlerine…

Sayın İmamoğlu'nun, belediyecilik konusunda rüştünü ispat ettiği tek bir proje dahi üretemediği herkesin en çok da İstanbulluların malumudur.

Buna rağmen neden ikinci kez seçildiği konusuna gelince, yine herkesin malumu olduğu üzere ideolojik temelli bir seçmen yapısı maalesef İstanbul'da bu sonucu doğurdu.

Özellikle DEM partili seçmenin oylarını alarak seçimi kazanan İmamoğlu'nun, seçim sonrası belediye kurumlarında DEM Partilileri istihdam ederek diyet ödediği defalarca basının gündeminde yer aldı.

İmamoğlu, şimdilerde 'İki rolde oynuyor'

Birincisi; Muhalefetin Cumhurbaşkanı Adayı olmak için tüm zorları zorluyor ki, kanaatimce olamayacak. 

İkincisi; CHP Genel Başkanlığı koltuğunu Özgür Özel'in elinden kapmak!

İcraat olarak hakkını veremediği İBB Başkanlığından daha büyük bir makamı hedef alan ve bunun için tüm gölgelerde siperlenmeyi mubah gören İmamoğlu'nun yeni mevziisi DEM!

Kürt oylarının adresi olarak DEM'i görüyor ve buna göre makyavelist bir konumlanma belirliyor.

Ancak, bölgemizde birbiri ardına gelişen olaylar silsilesi, "Sırtını PKK, YPG'ye dayayan" siyasi oluşumun, bu terör örgütlerinin tükenişiyle birlikte siyasi ömrünü tamamlayacağının farkında değil.

İmamoğlu, yanlış hesap yapıyor ve yaptığı yanlış hesabın sonucu kendisini daha büyük bir koltuğa taşımayacak.