Galata Köprüsü’nde insanlık için bir umut çağrısı

Yeni yılın ilk gününde İstanbul’un kalbinde, Galata Köprüsü’nde bir araya gelmek üzere yapılan çağrı, insanlık adına vicdanlarımızı harekete geçirme fırsatı sunuyor. 308 sivil toplum kuruluşunu aynı çatı altında buluşturan Milli İrade Platformu, bu yıl da güçlü bir mesaj vermek için vatandaşları 1 Ocak sabahı Galata Köprüsü’ne davet ediyor. Bu çağrının arkasındaki ana motivasyon, Filistin halkının yaşadığı insanlık dışı şartları dünyaya duyurmak ve vicdanları harekete geçirmek.

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan’ın önderliğinde yapılan basın toplantısında, bu buluşmanın tarihi ve manevi anlamına dikkat çekildi. Erdoğan’ın şu sözleri, etkinliğin kararlılığını yansıtır nitelikteydi: “Filistinli kardeşlerimizin çığlıkları duyulsun istiyoruz. 2025 yılı boyunca bu soykırım ne kadar sürerse sürsün, biz de sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.” Bu sözler, zulmün karşısında dimdik duran bir topluluğun kararlılığını ortaya koyuyor.

Erdoğan ayrıca, geçen yıl yapılan etkinliğin uluslararası alanda büyük bir farkındalık yarattığını, bu yıl da aynı şekilde dünya çapında yankı uyandırmayı hedeflediklerini vurguladı. Galata Köprüsü’nde sabah namazı ile başlayacak bu büyük buluşma, yalnızca bir protesto değil, aynı zamanda bir vicdan muhasebesi çağrısıdır.

TÜGVA Genel Başkanı İbrahim Beşinci, Milli İrade Platformu adına yaptığı açıklamada, Gazze’de yaşanan katliamın boyutlarını tüm açıklığıyla gözler önüne serdi. Filistin Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Gazze’de 45 bini aşkın insan şehit olmuş durumda. Su, elektrik, gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılan bir halkın varlık mücadelesi, tarihin en acımasız soykırımlarından biri olarak kayda geçiyor.

Beşinci’nin şu sözleri derin bir anlam taşıyor: “Tarihin akışında öyle anlar vardır ki, insanlık ‘Neden bir şey yapmadınız?’ diye sorar. Bugün o andayız.” İşte bu yüzden, 1 Ocak’ta Galata Köprüsü’nde buluşmak, yalnızca Filistin için değil, insanlık onuru adına da bir duruş sergilemektir.

Bu etkinlik, yalnızca Filistin halkının değil, tüm mazlum coğrafyaların sesini yükseltmeyi amaçlıyor. “Dünyayı Uyandırıyoruz”, “Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa” ve “Bir Güneş Doğuyor” sloganlarıyla, dünyanın dört bir yanındaki zulümlere karşı bir uyanış çağrısı yapılacak. Bu buluşma, insanlığın ortak değerlerini savunan her bireyi kucaklıyor.

1 Ocak’ta Galata Köprüsü’nde bir araya gelmek, vicdanlarımızın sesine kulak vermek demektir. İnsanlık tarihinin karanlık sayfalarına karşı bir umut ışığı yakmak için bu çağrıya kulak vermeliyiz. Türkiye’den yükselen bu ses, uluslararası alanda başka vicdanları da uyandırabilir. Çünkü sessizlik, zulmün en büyük destekçisidir. İnsanlık adına, bu sessizliği bozmak bizim elimizde.