Esnaf ile ekonomi sohbeti
Bir ziyaret için Ankara'dayım.
Arabamın otomatik camı bozuldu. Sanayide bir usta buldum. Çırak kapıyı sökerken usta beni bitişikteki oto yıkamacıya çay içmeye götürdü. Esnaftan 5- 6 kişi hem çay içiyor hem de koyu bir sohbetin içindeler.
Hoş beş, tanışma faslı derken, gazeteci olduğumu söyledikten sonra konu döndü dolaştı "Ne olacak bu memleketin hali?" Sualine dayandı.
Birisi emekli maaşından dert yandı, hükümetin EYT'lileri emekli etmesine tepki gösterdi. Eyt öncesi emekli olmuş.
Öteki EYT'lileri savundu. Belli ki eyt emeklisiydi.
12.500 lira maaşla geçinemiyoruz, 2008'de kanun değişikliği yapılmasaydı bugün en az 50 bin lira maaş alacaktı emekliler dedi.
Bir diğeri oto yıkamacısı. O da kiraların absürt artışını eleştirdi derin bir ah çekerek!
"15 bin lira ödediğim dükkan kirasını 35 bin yaptı vicdansız" diyerek içini boşalttı.
Maliyet hesabı yapmayı da ihmal etmedi. Bir arabanın yıkama maliyetini 400 lira olarak hesap etti. 500 liradan günde en fazla 10 araba yıkıyorum. Bana kalan para günlük bin, ayda 30 bin yapıyor dedi
-İyi para dedim gülerek!
- İki kişiyiz dedi o da bana gülerek…
Her biri birşeyleri eleştirdi. Kimi hükümeti suçladı, kimi ev sahiplerini, kimi de bahtını!..
Ortak noktaları; Hepsi mutsuz ve karamsar!
Ülke ekonomisi hassas, kırılgan ve vatandaş tarafından bakıldığında gayet kötü.
Hükümet tarafından bakıldığında ise; "Kaç tane darbe atlatıldı. Pandemi gibi çok kötü ve uzun bir süreç yaşandı. ABD'nin terör örgütleri ile Suriye'de savaşıyoruz. Ülkemiz dört bir yandan kuşatılmış, savunma sanayi için milyarlarca yatırım yapıyoruz. Dış güçler tarafından ekonomimiz surekli müdahaleye tabi tutuluyor v.s…
Bununla birlikte ülkemizin büyüme hızı surekli aratarak devam ediyor."
Nasreddin hoca misali, her ikisine de hak vermemek elde değil!
Vatandaş, günün sonunda cebini yokluyor, Devlet kasasını!
Hükümetin uygulamaya koyduğu kamu tasarruf tedbirleri ne kadar ise yarayacak bilmiyorum. Bu uygulama kime ve ne kadar uygulanabilecek onu da bilmiyorum.
Ancak bu konu da cok geç kalındığını belirtmek isterim.
Özellikle yerel yönetimlerde israf had safhada idi. Yıllarca böyleydi maalesef.
Her kurumda lüzumsuz onlarca daire başkanlığı, her birine sekreter ve makam aracı verilerek israfın dibine vuruldu.
Vatandaş siteminde haksız değil.
Devleti anlamaya çalışıyor ve icabında anlıyor ama bu lüzumsuz harcamaları gordüğünde tepesi atıyor;
“Bu ne perhiz, bu ne turşu”
Umar ve dilerim, kamu tasarruf tedbirleri genelgesi işe yarar ve adil şekilde uygulanır.
Ekonomist değilim ama saha da halk ile sürekli sohbet eden birisiyim. Vatandaşın anlattıklarından anladığım şu ki; İşler pek iyi gitmiyor. Emekliler, esnaf, asgari ücretliler halinden hiç memnun değil.
Öte yandan, hükümetin, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yönetiminde uygulamaya koyduğu yeni ekonomi politikasında olumlu gelişmelerin yaşanması konusunda şahsen ben umudumu koruyorum.
Vesselam…