Özgür Özel'in kirli siyaset dili!

Olağanüstü Kurultaya giden CHP, bugün toplandı ve beklendiği gibi Özgür Özel'i Genel Başkan olarak tekrar seçti.
Sondan bir önceki kurultayda delegelere rüşvet dağıtıldığı iddiasıyla mahkemelik olan CHP'ye, Kayyum atanma ihtimaline karşı apar topar Kurultaya giden CHP Genel Başkanı Özel'in seçilmesi zaten beklenen bir sonuç idi.
Sürpriz olmayan sonuç üzerinde söylenecek çok fazla bir şey yok.
Asıl konuşulması gereken, Özgür Özel'in, İBB Başkanı İmamoğlu'nun gözaltı süreciyle başlattığı sokak hareketleri ve kullandığı kirli dil olmalıdır.
Bugün kurultayda yaptığı konuşmada yine nefret, yalan, iftira ve bir o kadarda ithamlarla doluydu.
Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Darbeci, cuntacı ve meşruiyeti yok" gibi iftira ve aşağılayıcı sözler sarfeden Özel, yeni genel başkan seçildiği günlerde diline doladığı "Normalleşme" politikasından cark ettiğini ortaya koydu.
Aslında bu bir maskeydi!
CHP ile normal siyasi ilişkiler kurmak, halkın menfaati için uzlaşabilmek ve anlaşabilmek mümkün olmayan iyi niyet temennisinden öte bir şey değildir.
Tarihinin hiç bir safhasında halkın değerleri ile barışmayan, kutsallara ve milli değerlere her zaman düşman olan CHP'nin en büyük dostları her zaman Yunanlar olmuştur.
Tarihin hafızasında hala kayıtlı bulunan gazete manşetinde, "Denize döktük" diye her fırsatta övünen CHP'lilerin milli şefi, dönemin başbakanı İsmet İnônü'nün muhterem eşini, o dönem ülkemizi ziyaret eden Yunan kralı Venizelos'un koluna takması bu dostluğun işareti değil midir?
Birkaç gün önce CHP Genel Merkezini ziyaret eden eski Yunanistan Başbakanı Pandreou, Özgür Özel ve yolsuzluktan tutuklu İmamoğlu için methiyeler dizip özgürlük kahramanı ilan etti.
Kurtuluş Savaşı'nda denize döktüğümüz yunan başbakanlar, CHP yöneticilerini neden bu kadar çok sever anlayamıyorum?
Tıpkı siyonist soykırımcı bebek katili İsrailli siyasetçilerin ve yöneticilerinin çok sevdiği gibi!..
Sahi; Demokrasi, adalet falan filan için sokağa çıkan beyinsiz anarşistlerin dışında samimi duygularla orada bulunan muhtemelen üçbeşyüz kişi kendilerine bu soruları hiç sormuyor mu?
Şimdi gelelim asıl konuya;
Tam 23 yıldan bu yana her seçimde halkın oylarının kahır ekseriyatı ile CHP ve diğer muhaliflerini eze eze yenmiş, hiçbir şaibeye mahal bırakmayacak çoğunlukla ki, rakiplerinin bile "Adam Kazandı" ifadesiyle kabul ettikleri demokratik kabulle ülkeyi yönetmiş ve halen yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Cuntacı, darbeci" gibi abuk sabuk saçmalıklarla meşruiyetini sorgulayan Özel, aslında en büyük darbeyi, kendisini siyasette en üst noktalara taşıyan eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı yapmıştır!
Hem de rüşvet dağıttığı iddiası hala yargıdadır!
CHP, geçmişinde her darbenin destekçisi olmuş, 27 Mayıs darbesinde bu ülkenin Başbakanı ve iki bakanının asılmasında darbecilere destek vermiştir.
12 Mart muhtırası, 12 Eylül, 28 Şubat ve hatta 15 Temmuz darbe girişiminde her zaman darbeci alçaklara ses çıkarmayan ya da sessiz kalan CHP'nin Genel Başkanı Özel, kalkmış bu ülkeyi 23 yıldır en güzel demokrasi örneğiyle yöneten Cumhurbaşkanını, darbeci, cuntacı diye itham ediyor!
Hukukçulara soruyorum: CHP Genel Başkanı olmak suç isleme özgürlüğü de içeriyor mu?
Özgür Özel adında ki şahıs, neredeyse bir aydan beri gençleri kışkırtıyor, sokağa çağırıyor, sokağa çıkan marjinal örgüt üyeleri sokakları yakıp yıkıyor, polisi yaralıyor. Yetmedi, milli ürünleri ve ekonomimizi hedef alarak boykot olan ediyor!
Yetmedi; Bu ülkenin Cumhurbaşkanına "Darbeci, cuntacı" diyerek hakaret ediyor!
Bunun hukuki karşılığı, cezai müeyyidesi yok mudur?
Son olarak, Sayın Cumhurbaşkanımıza oy veren tüm seçmenlere sesleniyorum: Bizim oylarımızla seçilen Cumhurbaşkanına hakaret eden Özgür Özel için savcılığa suç duyurusunda bulunmanız için herhangi bir engel bulunmuyor.
Vesselam...